Eğitim ve öğretim yılının başlaması ile üniversitelerde bölücü terör örgütünün uzantıları ve yandaşlarının eylemleri başlamıştır. Bunlar her yıl olduğu üzere üniversite içerisinde olaylar yaratarak iç huzuru bozmaya yönelik eylemler yapmaktadırlar.
Eğitim ve öğretim yılının başlaması ile üniversitelerde bölücü terör örgütünün uzantıları ve yandaşlarının eylemleri başlamıştır. Bunlar her yıl olduğu üzere üniversite içerisinde olaylar yaratarak iç huzuru bozmaya yönelik eylemler yapmaktadırlar. Yine son zamanlarda eylemler yapmaktalar ve kışkırtıcı hareketlerde bulunmaktadırlar. Yaptıkları eylemlere ve kışkırtmalara karşılık bulamaması üzerine ülkücü gençlere karşı saldırılar başlamıştır.
Eylemlerin daha fazla ses yaratması için kendilerine karşılık olan bir taraf bulma gayesinde olan bu bölücü yandaşlar, ülkücü gençleri üniversite içerisinde kışkırtmaya başlamışlardır. Üniversitedeki ülküdaşlarımız soğukkanlılıklarını koruyarak bunların eylemlerine ve kışkırtmalarına gelmeyerek sakinliklerini korumuşlardır. Ülkücü gençler her daim olduğu üzere bu tarz provakasyonlara mahal vermeyerek eğitim ve öğretim hayatlarına devam etmektedirler.
Hükümetin sözde barış süreci adı altında bu hain bölücülere tavizler vermesi, bunların her yerde türeyerek eylemler içerisine girmesi, ülkeyi yeni bir kargaşa ortamına doğru itmektedir. Sözde barış sürecinin iyi işleyebilmesi açısından bu bölücülerin eylemlerine müdahalenin olmaması, bunların daha da azıtmasına neden olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Hükümet eliyle ve Sayın Başbakan’ın da iştirak ettiği, Diyarbakır’da yapılan 2. Habur rezaletinden sonra bölücü yandaşlar daha da güç kazanmıştır. Özellikle üniversitelerde bahsettiğimiz üzere bölücü yandaşların yaptıkları eylemlere gerekli müdahale yapılmamaktadır. Bu sözde barış süreci ile sessiz kalmalar ülkenin çeşitli bölgelerindeki üniversitelerde olaylar çıkmaya başlaması ile boy göstermeye başlamıştır.
Sözde barış süreci ile sessiz kalan hükümet yetkilileri, bu bölücülerin eylemlerine hız vermesine göz yummaktadır. Burada devlet yetkililerine ve güvenlik güçlerine seslenerek üniversitelerde ve şehrin çeşitli bölgelerinde halkımızı ve ülkücü gençleri kışkırtmalarına ve saldırılarına karşı gerekli müdahaleyi yapmalarını bekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki daha önceleri de bu konuda gerekli müdahalelerin yapılması konusunda kendilerine seslenişlerimizde haklı çıktık. Ve yine Türk milletinin huzuru için bu azgın bölücülere mahal vermemeleri gerekmektedir.
Üniversitelerde bölücü terör örgütü yandaşları tarafından yapılan bu eylemlerin ardı arkasının kesilmeyeceği aşikârdır. Ülkücü gençlere yönelik tahrikler her geçen gün daha da artmaktadır. Hatta şehrimizin çeşitli bölgelerinde ve üniversitedeki ülküdaşlarımıza saldırılar ve darplar artmıştır. Bölücü yandaşların eylemlerindeki hedef her zaman olduğu gibi yine ülkücü gençlerdir. Bu bölücü yandaşlara karşı her zaman olduğu gibi sağduyulu davranmaktayız. Fakat ülkücü gençlere karşı yapılan eylemlere, güvenlik güçlerinin gerekli müdahaleyi yapmaması halinde nefsi müdafaa hakkımız saklıdır. Ülkücüler bu saldırılara karşı duracak güçtedir. Fakat Türk milletinin huzurunu istediği için bunlara karşı sağduyulu davranmaya devam edecektir.
Bu konuda Türk milleti ve Ülkücü gençler provokatif eylemlere ve tahriklere karşı uyanık olup soğukkanlı davranmalıdır. Bu dönemde özellikle üniversitelerde yapılabilecek tahriklere karşı uyanık olunmalı ve provokatif eylemlerden uzak durulmalıdır. Ülkü Ocakları olarak gençlerimizin bu tarz tahrik ve eylemlerin içinde bulunmayarak, milletimizin birlik ve bütünlüğünü geçmişte olduğu gibi bu zor dönemlerde de koruyacaklarına inanıyoruz. Antalya Ülkü Ocakları olarak aziz milletimizi sabırlı, metanetli ve soğukkanlı olmaya davet ediyoruz. Nerede karşımıza çıkacağı belirsiz olan sinsi provokasyonlara karşı daha dikkatli olmaya çağırıyoruz.