SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUM

ANTALYA Haber Girişi : 27 Aralık 2013 15:58
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUM
Başbakan Erdoğan: 'Suç duyurusunda bulunuyorum' Savcı Muammer Akkaş ve HSYK'nın yaptıkları açıklamalarla anayasayı çiğnediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, 'Suç duyurusunda bulunuyorum' dedi.

Başbakan Erdoğan, Sakarya Üniversitesi Teknokent binası ile yapımı tamamlanan diğer tesislerin açılışı ve fahri doktora tevdi törenine katıldı. Üniversitede bir konuşma yapan Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye'yi ilklerle tanıştırdığını, rekorlarla buluşturduğunu söyledi. Türkiye'nin 11 yıllık başarısının istikrar ve güvenin sonucu olduğunu anlatan Başbakan, "Türkiye'nin kaybettiği dönemlerde birileri muhakkak kazanmış, istikrara kavuştuğu dönemlerde birileri kaybetmiştir" dedi.

"Ya eski Türkiye devam edecek birileri kazanacak ya da yeni Türkiye kazanacak, o birileri kaybedecek" diyen Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili ise şunları söyledi:

"Yolsuzluk adı altında başlatılan operasyonlar yeni Türkiye'nin inşasının karşısına çıkarılmış bir engeldir. Yolsuzluğa bulaşmış olanlar varsa bunlar ortaya çıkar eğer devletin yetimin malını alıyorsa onun hesabını sorarız."

HSYK VE SAVCIYA ELEŞTİRİ

Erdoğan, açıklamalar yapan Savcı Muammer Akkaş ve HSYK'yı da eleştirerek, bu kişi ve kurum hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, yargının değildir" diyen Erdoğan, eski Türkiye yandaşlarının kendilerine yönelik bu saldırısının son saldırıları olduğunu, bundan da güçlenerek çıkacaklarını ifade etti.

"Bu son saldırıları"
Başbakan Erdoğan, "Eski Türkiye'yi özleyenler, ciddi manada rant alanlar direniyor ama bu direniş emin olun ki son saldırıdır. Son bir taarruz yapıyorlar. Allah'ın izniyle milletimizin desteğiyle biz bu direnişi de yerle bir edeceğiz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kabine değişikliğinin ardından ilk resmi ziyaretini Sakarya'ya yaptı. Sakarya'daki ilk temaslarına Sakarya Üniversitesinden başlayan Başbakan Erdoğan'a fahri doktora unvanı verildi. Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra kabinenin yeni üyeleri de katıldı. Sakarya Üniversitesi Rektörü Pof. Dr. Muzaffer Elmas'ın açılış konuşmasıyla başlayan programda Sakarya Üniversitesinin istatistiki bilgilerle tanıtımı yapıldı. Rektör Elmas konuşmasını Başbakan Erdoğan'a hitaben "Dualarımız sizlerle" şeklinde tamamladı. Rektör Elmas'ın konuşmasının ardından Sakarya Üniversitesi Senatosu tarafından Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a verilmesi kararlaştırılan fahri doktora ünvanı Rektör Elmas tarafından takdim edilerek cübbe giydi. Salondakilerin ayakta alkışlayarak, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarının ardından Başbakan Erdoğan bir konuşma yaptı.

"FAİZLER O SEVİYEDE KALSAYDI TÜRKİYE 642 MİLYAR TL KAYBEDECEKTİ"

Erdoğan, "Şahsım için çok anlamlı olan bu tevdi töreninden dolayı Sakarya Üniversitemize teşekkür ediyorum. Bugün bu törenle teknokent, hukuk, fen-edebiyat fakültesi ve Ortadoğu Araştırma Enstitüsünün hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sakarya Teknokent 2010 yılında faaliyete geçmişti. Bugün 51 girişimci faaliyet gösteriyor. Yazılım, bilişim,i elektrik ve makine alanında Sakarya Teknokent öneli işler yapılacak. 7,5 milyon yatırımla yapılan teknokent bilim alanında önemli işler yapacak. Buradan Sakarya Kent Meydanında 528 milyon TL2lik yatırımın açılışını yapacağız. Bu arada bildiğiniz gibi dün Bakanlar Kurulumuzda bazı değişiklikler yaptık. Bu değişikliklerde Sakarya Milletvekilimiz Ayşenur islam'ı Ail ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak görevlendirdik. Ayşenur Hanım 81 vilayetimize önemli hizmetlerde bulunacak. Türkiye geride bıraktığımız 11 yıl içinde önemli ilerlemeler kaydetti. Ekonomide, dış politikada sosyal hayatta ilklerle buluşturduk. Türkiye'yi farklı bir konuma yükselttik. Burada Sakarya Üniversitemizde bunun formülünü bir kez daha söylüyorum. İstikrar ve güven bu 11 yılın iki sır kelimesidir. Türkiye'nin yakın tarihine baktığınızda istikrar ve güvenin olduğu dönemlerde hep önemli adımlar attık. Tarihi başarılar elde edilmiştir. Öte yandan koalisyon, darbe dönemlerinde her alanda heyecanını kaybettiğini ve geriye gittiğini görüyorsunuz. Türkiye'nin kaybettiği dönemlerde birileri muhakkak kazanmıştır. Türkiye'nin büyüdüğü dönemlerde de birileri kaybetmiştir. Faiz bu noktada en somut örneklerden biri. Bir ülkenin borçlanmada kullandığı faiz oranları yüksekse ülke kaybediyor borç verenler kazanıyor demekti. 2002 yılında Türkiye bütçesinin yüzde 45'ini faize ayırıyordu bugün yüzde 13'ü. Eğer faizler o seviyede kalsaydı Türkiye 642 milyar TL kaybedecekti. 11 yılda sadece faizleri düşürmenin kazandırdığı miktar bu 642 milyar TL olmuştur. Mesela biz Marmaray'ı 5,5 milyar TL'ye tamamladık. 117 Marmaray yapacak kadar para kazandırdık. Bu parayla yolar inşa ettik. 10 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yapıldı. Okullar, konutlar barajlar inşa ettik. Biz bunları yaparken birileri de bu kadar parayı kaybetti. Aslında başarının tek sırrı insandır. Niye insandır. Bu saydıklarımız emek, istihdam, üretim, tüketim bunların hepsi insan varsa var. Öyleyse yatırımı yapmamız gereken yer insandır. Bu güven ortamı fırsatçıları rahatsız ediyor" diye konuştu.

"YA ESKİ TÜRKİYE YA YENİ TÜRKİYE"

30 yıldır terörle mücadele edildiğini anlatan Erdoğan, "Her gün bunu nasıl bitiririz diye konuştuk. Ama bir türlü bitmedi ta ki çözüm süreci başlayana kadar. Terörün bir tek güvenlik önlemleri ile çözülemeyeceğinin altını çizmiştik. Terör varsa silah satabiliyorlar. Yoksa satamıyorlar. Dün Libyalı bir dostum yanımdaydı. Bir ifade kullandı bana şuanda Libya'da halkta 22 milyon silah olduğunu söyledi. Libya'nın nüfusu 6 milyon. Bu ne demek Libya her an çok ciddi bir tehdit altında. Terör varsa turist gelmiyor, faiz yüksek oluyor. Bu bataklıktan beslenenleri temizlemek gerekiyor. Önümüzde iki seçenek var ya eski Türkiye olacak ya da yeni Türkiye kurulacak ve o birileri kaybedecek. Şu anda Türkiye'nin önde böyle bir tercih var. Eski Türkiye ile devam edersek herkes nelerin olacağını biliyor. Eski Türkiye yüksek faiz, rant ekonomisi ile devam etmek demek, yeniden yasaklarla, baskılarla içerde ve dışarıda boynu bükük halde dünya sahnesinde yer almak anlamına geliyor. Aynı zamanda eski Türkiye gündemi belirlenen Türkiye demek ama yeni Türkiye gündem belirleyen ülke demek. 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla giden bir Türkiye anlamına geliyor. Özgür, bağımsız, herkesin birbiriyle hoşgörü ve kardeşlik içinde yaşadığı bir yer anlamına geliyor.

"BU SON SALDIRILARI"

Yolsuzlukla ilgili başlatılan soruşturmalar yeni Türkiye'nin önüne çıkarılan bir engeldir. Burada yolsuzluğa bulaşmış olanlar varsa bunlar ortaya çıkar. Devletin malını birileri alıp sövüşlüyorsa onun hesabın önce biz sorarız. Ancak iftira at tutmazsa iz bırakır mantığı ile olmamış gibi olmuş gösterenleri de kusura bakmayın ifşa etmek bizim görevimizdir. Örneğin bakın şu anda bazı medya organlarına gizlilik esasta olan dosyaları servis eden hukukun neresinde yazıyor bu. Akşam başsavcı bunu açıkladı. Ben şimdi buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Bir yandan Danıştay'da bir dava sürerken hakimler ve savcılar yüksek kurulu açıklamada bulunuyorlar. Şimdi soruyorum bu HYSK'yı kim yargılayacak. Millet yargılayacak. Son günlerde bir şey söyledim ya Millet ya zillet diye. Milletin mahşeri vicdanı çok önemli. Olmayan şeyi varmış gibi göstermek bunun üzerinden medyaya servis yaparak bu ülkenin tertemiz, insanlarını zan altına sokmaya kimsenin hakkı var mı? Seviyesiz karakter yoksunu insanlar var. Biz hukuktan yanayız. Kanundan değil. Kanun hukuka ters düşüyorsa orada sıkıntı vardır. Örneğin enerji bakanlığımızda termik santraller birilerine verildi eline gözüne dursun daha böyle bir şey yok 2014'te yapılacak. Niye göre böyle açıklama yapıyorsun. Baştan sona savsata. Bir savcı adliyenin önünde basın mensuplarına bildiri dağıtabilir mi? Böyle bir savcı bizim için adaletin yüzkarasıdır. Sen bunu nasıl yaparsın bunu başkaları yapıyor demek ki sende de bu yönde esintiler var. Milletim kararını en iyi şekilde yapacaktır. Bu konu hakkında da HSYK'ya suç duyurusunda bulunuyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, yargının değil. Yeni Türkiye'de egemenlik kayıtsız şartsız yargının olamaz milletindir. Türkiye bu iki tercihten birini seçerek yoluna devam edecek ya eski Türkiye ya da yeni Türkiye. Eski Türkiye'nin siyaseti Yeni Türkiye karşısında direniyor. Eski Türkiye'yi özleyenler ciddi manada rant alanlar direniyor ama bu direniş emin olun ki son saldırıdır. Son bir taarruz yapıyorlar. Allah'ın izniyle milletimizin desteğiyle biz bu direnişi de yerle bir edecek ve eski Türkiye'nin kapısını tamamen kapatacağız. 11 yıldır bu ülkenin istikametini millet çiziyor. Yeni Türkiye'de millet çizecek. Bu saldırılar ve diren topyekün milleti, istikbali ve istiklali hedef almaktadır. Bu saldırı başarıya ulaşacak olsa, yarın aynı saldırı başka bir partiye yönelik olacak yapılacak çünkü burada rant var. Milletimiz bize git derse gideriz hiç tereddüdümüz yok. Ama millet kal derken birilerinin git demesine de hiç ama hiç kulak asmayız. Biz milletin emanetine sımsıkı sahip çıkacağız millette buna sımsıkı sahip çıkacaktır. Millet olarak çok daha dimdik olacağız ve 2023 hedeflerine ulaşacağız. Kardeşlik kazanacak. Kaos lobisi, faiz lobisi kaybedecek. Bizim 2002'de 2 teknopark vardı şimdi 52 teknoparkımız var. Şuana kadar 900 milyon dolar buralardan ihracat yapıldı. Bakın son saldırıda demiryolu var neden yüksek hızlı treni yaptık ya onun içn. Bunlar bizi yük vagonları içinde 3. sınıf vatandaşlar olarak görmek istiyorlar. Yüksek standartlarda yaşayan Türk insanı görmek istemiyorlar onun için saldırıyorlar. Savunma sanayimizin en az üzde 85'ini kendi kaynaklarımızla karşılayacağız."

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından Sakarya Üniversitesinde yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılışı kürsüden gerçekleştirildi.