“Migren, daha çok eğitimli, yüksek düzey çalışan, stresle iç içe olan kişilerde daha fazla görülüyor.
Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen migren, hormonların etkisiyle gençlerde daha zorlayıcı. Menopozdan sonra kadınlarda migren ataklarının azaldığı biliniyor. Migrende genetik yatkınlık büyük bir risk ama stresle birlikte görülme olasılığı daha da artıyor. Ayrıca migren bazı hastalıklarla beraber görünmeyi de çok seviyor. Titiz, düzenli, kural sever, stresli kişiler bir bakıma daha takıntılı kişilerde daha fazla ağrı görülür”
KORUYUCU TEDAVİ DE UYGULANIYORİLAÇ BAĞIMLILARINA BOTOKS TEDAVİSİ
Bir ay içinde 15 atak yaşayan, ilaçlara bağımlı hale gelen kişilerin ayrı olarak ele alınıp, tedavisinin yapılması gerektiğini açıklayan Prof. Dr. Günal, “Stres, uyku düzeni bozukluğu, vardiya usulü çalışmak, aç kalmak, yanlış beslenme, kuruyemiş, çikolata, Japon-Çin yemeklerindeki soslar, eski kaşar, kırmızı şarap ağrıyı artırır. Kronik migrende kullanılan koruyucu tedavi ilaçları etkisiz oluyor. Son altı aydır ilaçların etkisiz olduğu ve bir ayda 15 atak geçiren hastalara botulinum toksin yani halk arasında bilinen adıyla botoks tedavisi uyguluyoruz. Bu iki grup hastada botoks tedavisi başarılı ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çok küçük iğnelerle 32 noktaya uygulanan botoks, yüz, saçlı deri ve ense bölgelerine yapılıyor. 15 dakika süren bu işlemi, 3 ay sonra tekrarlıyoruz. Yıl içinde 3 seans botoks uygulaması ile hasta migren ataklarından kurtulup, ağrısız bir hayat geçirme fırsatını yakalıyor” ifadelerini kullandı.