CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da Türk Bayrağı’nın indirilmesi ile ilgili hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek, “O bayrağı indiren sensin” dedi.
Toplantıda, partiye katılan eski FİFA kokartlı hakem Lale Orta’nın rozetini takan Kılıçdaroğlu’na, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, çiçek ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun küçük bir büstünü hediye etti. Vefa Salman’a güvendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Vefa Salman’ın halkçı belediyeciliği Yalova’ya getireceğini belirtti.
Türkiye’de terör ve işsizlik sorununun değişmediğini, AK Parti iktidarının bu sorunu çözemediğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Kürt sorununun çözümü konusunda CHP ne yapıyor’ diye bize soruyorlar, bu konuda en tutarlı, en sağlıklı çözümleri üreten parti biziz. 89 raporundan bugüne kadar bu sorunu çözmek için en tutarlı politikaları oluşturan parti biziz. İktidar çözüme yanaşmıyor, cesaret edemiyor, biz aydınlıktan yanayız. Biz düşüncelerimizi halkla paylaşırız. Siyaset kurumu sorumluluk almak zorunda, bu sorunu bir şekilde çözeceğiz, çözümün yolu büyük toplumsal uzlaşmayı sağlamak. Salt güvenlik politikaları ile bu sorunun çözülmeyeceğini 30 yıllık deneyim bize gösterdi” diye konuştu ve daha önceden Kürt sorununun çözümü için yaptıkları çalışmaları anlattı.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecinin başarıya ulaşamadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bizim samimiyetimizden hiçbir yurttaşımın şüphe etmesini istemem, hiçbir ananın ağlamasını istemem, bu ülkede huzur olmasını isterim. Huzurlu bir ülke güçlü bir ülkedir. Huzurlu bir ülke terör sorununu çözen bir ülkedir. Adına ‘süreç’ dediler olmadı, çünkü samimi ve dürüst değillerdi. İki tarafta birbirlerine güvenmiyor. Masanın bir ucunda Abdullah Öcalan oturuyor, öbür ucunda Recep Tayyip Erdoğan, ne konuştuklarını bilmiyoruz. Samimi ve dürüst değiller. Süreç düne kadar çok iyi gidiyordu, süreç iyi giriyorsa bu insanlar niye dağa gidiyorlar. Başbakanlık makamı şikayet makamı değildir, orada çözüm üretirsiniz. Bütün bunların sonucu yine kaosa geldi” şeklinde konuştu.
DİYARBAKIR’DA TÜRK BAYRAĞININ İNDİRİLMESİ
Diyarbakır’da yaşanan bayrak indirme olayına değinen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Bir askeri birlik düşünün, tel örgülerden atlıyorsun, bayrak direğine çıkıyorsun, bayrağı indirip tel örgüleri geçiyorsun. Başbakan, Cumhurbaşkanı ses çıkartmıyor. Gazeteciler bana soruyor kıyameti kopartıyorum, arkadan o da bağırıyor, vay efendim bayrak nasıl indirilirmiş. Bayrak bir ülkenin onurudur, namusudur. Bayrak inecek, bunların hepsi seyredecek. O bayrağı oradan sen indirdin. Bunu ben söylemiyorum, bunu Bülent Arınç söylüyor. Bugün kalkmış celalleniyor ‘CHP bunu kullanıyor’ diyor. Bir bayrağın indirilmesine ben nasıl sessiz kalabilirim, bu ülke nasıl sessiz kalabilir. O bayrağı dalgalandırmak için yüz binlerce şehit verdik. Bayrak bizim kutsalımızdır, sadece bizim bayrağımız değil, her ülkenin bayrağı değerlidir. Bu değil miydi daha düne kadar ‘her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım’ diyen. Milliyetçilik bayrak sevgisidir, vatan sevgisidir. Olay bununla sınırlı değil, Esendere gümrüğünde de bayrak indirildi, bir televizyon programında bunu açıkladım” ifadelerini kullandı.
Sorunun çözümü için yapılması gerekenleri açıklayan Kılıçdaroğlu, yüzde 10 seçim barajının kaldırılması ve siyasi partiler yasasında değişiklikler yapılması gerektiğini kaydetti.
TUBİTAK’IN RAPORU
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile yaptığı iddia edilen konuşmaların tapelerini okudu. TUBİTAK’ı sert bir dil ile eleştiren Kılıçdaroğlu, “TUBİTAK’a hayvanat bahçesinden bir müdür atandı. Onların öncülüğünde bir rapor hazırlandı. Erdoğan’ın çocukları ile yapılan konuşmalar hece hece montajlanmış. Böyle bir teknoloji daha dünyada yok. Kendisini aklamaya çalışıyor, ne derse desin ben ülkenin vicdanına seslenmeye devam edeceğim, her türlü eleştiriyi bana yapabilirsiniz ama kimse bana ‘sen kul hakkı yedin’ diyemez. TUBİTAK’ta bunun altına imza atan adamlarda acaba iman var mı, Müslümanlık var mı? Türkiye’nin en saygın kuruluşlarından birisine hayvanat bahçesinden müdür getirirseniz size böyle rapor verir. O raporu mahkemelere delil olarak sunacağım. Hayvanat bahçesi müdürü olan birisinin verdiği rapor ne zamandan beri delil oluyor. Ağrı dağı ne kadar gerçekse bu tapeler de o kadar doğrudur” açıklamasında bulundu.