"Bu ülkede adaletin olduğuna inanıyoruz, bu ülkede adalet var" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ....
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde esnaflar ile iftar yemeğinde bir araya geldi. İftarın ardından bir konuşma yapan Erdoğan, ahiliğin önemine dikkat çekerek, "Ecdadımız mesleğe başlayan esnaf ve sanatkarlarla bir ahilik yemini ettirirmiş. Bu yeminde esnaf ve sanatkarlarımız çalışmayı ibadet sayan bir anlayış ile işini yapacağına, halka hizmet edeceğine, cömertlik, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, güven, sevgi, sabır, saygı, adalet, kanaatkarlık ilkelerine ve komşuluk hukukuna bağlı kalacağına; eline, beline, diline, gözüne sahip çıkacağına, ölçü ve tartıda doğruluktan sapmayacağına, kul hakkını gözeterek kimseye haksızlık yapmayacağına, helalinden kazanıp haram lokma yemeyeceğine, tüm bu değerler üzerine namusu, şerefi ve mukaddesatı üzerine ant içermiş.
Bu geleneklere şimdi de sahip çıkmamız lazım. Ülkemizde tarihinden, kültüründen, değerlerinden bihaber birileri uzun zamandır milletimiz ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapıyorlardı. Hatta içlerinde meseleyi bu millet adam olmaz noktasına kadar götüren densizler vardı. 15 Temmuz tüm bu felaket tellallarına milletimizin erkeği, kadını, genci, yaşlısı, işçisi, işvereni, esnafı ve çiftçisiyle verdiği topyekün bir cevaptır. Merhum Arif Nihat Asya'nın dediği gibi: 'İşaret aldığın gün Ata'ndan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan.' Milletimiz o gece Akif'in de ifade ettiği gibi; 'Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli' çağrısına uyarak sokakları, meydanları doldurmuş, bu cennet vatana sahip çıkmıştır. Bu akşam aramızda Şerife bacımız var. Kamyonetin direksiyonuna geçti, yanına da bir başka hanım kardeşimizi aldı ve kamyonetin kasasında da bu işin gönüldaşları hep beraber Anadolu yakasına geçtiler.
Biz hanım kardeşlerimizin tarihine baktığımız zaman Nene Hatunları görürüz. Bugün de aynı şekilde Şerife bacımız aynı istikamette gidiyor. Abdullah Tayyip'imiz babasının arkasında beraber o da köprünün oraya geliyor ve ikisi de baba evlat orada şehit oluyorlar. 250 şehit, 29 tanesi bu çevrede, 53 aslanımız özel harekatta ve aynı şekilde özel kuvvetlerde. Ankara'nın değişik yerlerinde yaklaşık 150 civarında şehidimiz var. Türkiye genelinde 2 bin 193 gazimiz var. Bütün bunlara yönelik hala birilerinin çıkıp yalan yanlış şeylerle bizi aldatacaklarını zannetmeleri öyle kolay değil. Şuan da yargılanıyorlar ve yargılanırken A'dan Z'ye her şey yalan. Sanki 250 şehidimiz olmamış, sanki 2 bin 193 gazimiz yok. Kurtulamayacaksınız. Adaletin pençesinden kurtulamayacaksınız" diye konuştu.
"Bu ülkede adaletin olduğuna inanıyoruz, bu ülkede adalet var" diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a başlattığı "Adalet Yürüyüşü" ile ilgili şunları söyledi:
"Birilerinin elinde kartonlarla yürüyerek adalet araması gibi değil bizim aradığımız adalet. Bizim aradığımız adalet, 250 şehidimizin kanıdır, 2 bin 193 gazimizin yaralı oluşudur. Öbür tarafta Milli İstihbarat Teşkilatı'nın gönderilen Türkmen kardeşlerimize yardımını basan da FETÖ terör örgütüydü. O FETÖ terör örgütünün yargı içerisindeki mensuplarından şuanda içerde olanlar ki MİT'e böyle bir şey yapamaz, yaptılar. Şuanda bedel ödüyorlar. Oradan alınan evraklar şuanda mahkum edilen şahsa gönderildi. O da şuanda yurt dışına kaçmış olan bir başka gönüldaşına gönderdi. O kaçtı gitti. Bugün çıkmış Ankara'dan İstanbul'a yürüyor ya. Her geçen günde bu yürüyüşteki seviye kaybı artıyor.
Bugün grup toplantısını açık alanda yapmışlar. Kapalı alan herhalde sıcak geliyor. Oradan da bir ifade kullanıyor. Cumhurbaşkanı'nın yargıya talimat verdiği ile alakalı. İstifaya çağırıyor. Eğer olmazsa ben istifa ederim diyor. Senin bu ilk defa değil ki. Sen bu güne kadar kaç kere bu şeyleri söyledin. Onun içinde senin bu yalan makinesi olduğunu bu ülkede bilmeyen kalmadı. Böyle bir şeyi ispata davet ediyor. Sen bir defa kendini bu ülkede ne olduğunu millete kabul ettirmişsin. Millet seni iyi biliyor. Biliyor ki; hiçbir sözünde durmaz. Eğer ispata yönelik bir şeyin vara hukukta kaide şudur: Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İddianı ispat et. Benim senden yargıdan aldığım birçok cezalar var. Aldığım bedelleri avukatlarım bu sizin hakkınızdır diyorum. Öbür tarafta Kayseri'de eski Büyükşehir Belediye Başkanımız şimdi Çevre Şehircilik Bakanlığımız o da maşallah baya bunlardan cezalar aldı ve o da sucuk olarak Kayseri'de dağıtıyor. Dürüst değiller. Bunlar şuanda bu ülkede terör örgütü ile el ele kol kola dolaşmıyor mu? Bunlar PKK ile HDP ile kol kola, FETÖ ile de el ele kol kola. Eğer kendini kurtaracaksan bunlardan kurtar.
Bizim Allah'tan başka hesap veremeyeceğimiz hiç kimse bu dünyada yok. Şimdi yeni bir iftira daha atmışlar. Tayyip Erdoğan'ın 3 milyar dolarlık hazinesi var. Onunla ilgili davayı da kazanacağız. Olmayan bir şeyle suçlandığınız zaman rahat olursunuz. İşin kötüsü yargı bu işlerde büyük cezalar kesmiyor. Tazminat davalarında cezalar ufak. Büyük olsa da o zaman fakir fukaraya o gelenden dağıtma imkanı bulsak. Daha önce yine CHP'nin içerisindeki milletvekillerinden kazanılmış davalar var. Ama uslanmıyorlar. Nasıl olsa bedeli az ne olur veririz diyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz yine yargıda bunları mahkum edeceğiz. Tazminat ve arkadan ceza. Böyle yürüyeceğiz. İstanbul'a yürüyorlar. Yolları açık olsun. Kamunun hukukunu bozmadan ki böyle bir hakları da yok. Fakat hükümetimiz onlara anlayış göstermek suretiyle onlar bu yürüyüşlerini devam ettiriyorlar."
16 Nisan halk oylamasının olumlu şekilde sonuçlanmasında esnaf ve sanatkarların çok önemli rolü olduğuna inandığını söyleyen Erdoğan, "16 Nisan oylaması bitti ancak asıl bu oylamanın neticesi 2019 Kasım. Oraya hep birlikte çok yoğun çalışmalıyız. O seçimden sonraki süreç önemli. Türkiye bir yönetim sistemini değiştiriyor. Yeni dönemde bizler farklı bir hizmetin yolunu açmış olacağız. Bunun yolunu açarken de ülkemizin çalışmasını etkinliğini farklı bir yere taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
engin esenkurt