BAHÇELİ : "TÜRKİYE’Yİ YANGINA ÇEVİRDİLER" Türkiye’nin 7 Ekim’den bu yana çok karışık bir hale geldiğini söyleyen Bahçeli, “Ortadoğu ülkeleri baştan beri çok büyük sıkıntılarla, çok büyük olaylarla, kanla, çatışmayla etrafımızı sa
"TÜRKİYE’Yİ YANGINA ÇEVİRDİLER"
Türkiye’nin 7 Ekim’den bu yana çok karışık bir hale geldiğini söyleyen Bahçeli, “Ortadoğu ülkeleri baştan beri çok büyük sıkıntılarla, çok büyük olaylarla, kanla, çatışmayla etrafımızı sarmıştır. Arap baharı denmiştir, Tunus’tan başlayan arkasından Mısır’a, arkasından Libya’ya sonra Yemen’e oradan da Suriye’ye gelen bu çatışma ve ölüm dalgası Türkiye’ye de yaklaşmıştır. Türkiye’yi de sarmıştır. Çok kısa süre içerisinde görülmüştür ki birçok hain fırsat kollamış, yıllardır emellerine ulaşabilmek için Ortadoğu’daki gelişmelere ve Suriye’nin kuzeyinde batı Kürdistan hevesinde olanlara özenerek Türkiye’yi bugün bir kan gölüne bir yıkıma bir yangına çevirmişlerdir” şeklinde konuştu.
Bahçeli şöyle konuştu:
“Bir an düşününüz 7 Ekim’den bu yana İstanbul’un her sokağında, her semtinde otobüsler yanıyor, arabalar yanıyor, mağazalar talan ediliyor, sürekli yangınlar çıkartılıyor, insanımızda huzur ve güven kalmamış. Yine aynı süreç içerisinde Güneydoğu Anadolu’nun birçok il ve ilçelerinde sürekli olarak eylemler ortaya konuyor. Kalkışma halinde bulunuyor, ayaklanmanın provaları yapılıyor. Türkiye’de Kuzey Kürdistan kurulması için Türkiye Cumhuriyeti Devletini tehdit ve tahrip ediyor. Bunun adına da birileri çözüm diyor. fakat çözümün ne olduğunu da bir türlü söyleyemiyor.”
"NEDİR BU ÇÖZÜM?"
"Türkiye’de bazı taleplere karşılık vermek için ödün vermek çözüm olmuş" diyen Bahçeli, “İmralı’dan bir talep doğuyor yerine getiriliyor adı çözüm. Kandil’den bir talep doğuyor yerine getiriliyor adı çözüm, Güneydoğu’nun her tarafı yangın, karakollar basılıyor, kaymakamlık binaları işgal ediliyor, valiler ortada yok, sadece ve sadece polis kardeşlerimiz kalmış onlar da gece gündüz molotof kokteyli içerisinde hayati tehlike ile karşı karşıya bırakılmış, hala Türkiye de çözüm peşinde. Nedir bu çözüm? Bu çözümden ne anlaşılması gerekir, bunu bir türlü söyleyemiyorlar. Bir gerçeği bilmek lazım. PKK örgütü 1978 yılında Diyarbakır Lice İlçesi Fis köyünde birinci kongresini yapmıştır. Bu kongrede alınan karar Marksist Leninist bağımsız bir Kürdistan devleti kurmaktır” ifadelerini kullandı.
Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "1978’den sonra 1984 yılında siyahlı propagandaya başlamış Eruh ve Şemdin’de ilk eylemi 15 Ağustos 1984’te ortaya koyarak o günden bugüne kadar 40 bin insanımızın, 7-8 bin civarında emniyet mensubu ve Mehmetçiğimizin şehit olmasına sebep olabilecek canice davranışlar içerisine girmişlerdir.O günden bugüne kadar bu ülkeyi yönetenler, bu kadar çözüm isteğinde heveslenenler 1 Ağustos 2009 tarihinde İçişleri Bakanı olan bir zatın bir takım aydın geçinenlerle Gölbaşı emniyet binalarında yapılan toplantılarla Türkiye’yi bölmeye adım adım imkan tanırken çözümün ne olduğunu PKK biliyor ama bunların bir şeyden haberi yokmuş gibi PKK’ya cesaret veriyor. PKK’nın bir tek isteği var o da Türkiye’de bir bölüm olmak üzere Irak’ta, Suriye’de, İran’da dört parçalı büyük bir Kürdistan’ın kurulması için çaba göstermektir. Bunun bir bölümünü Irak’ın işgalinden sonra ABD’nin gayretleriyle Kuzey Irak’ta Barzani yönetimiyle kurmuşlardır. Şimdi de 3 kantonlu Batı Kürdistan olarak nitelendirilen Suriye’nin kuzeyinde bugün IŞİD’le çarpışılan yerde kurmaya çalışıyorlar. 3 kantonlu özerk Kürdistan oraya kurmaya gayret gösteriyorlar."
"ÇAPULCULARIN KÖKÜNÜ KAZIMAK LAZIM"
"Birileri de kalkıyor Diyarbakır’da toplantılar yapıyor" diyen Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti: “Amerika’da konferanslara katılıyor, şu oluyor bu oluyor ve Kuzey Kürdistan için bağımsız devletin üçüncü ayağı olarak çaba gösteriyorlar. Bütün bunların hepsini çözüm aldatmacasıyla, milletimizi aldatarak, kandırarak yollarına devam ediyorlar. Çözümden vazgeçtiğini İmralı canisi, İmralı’dan söyleyebiliyor mu. 'Bağımsız Kürdistan kurma hedefinden ben vazgeçtim' diyor mu? Kandil’deki caninin arkadaşları bunu söyleyebiliyor mu? Onlar söylemediğine göre Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına ve Başbakanına mı düştü bu görev. O sebepten dolayı herkes haddini bilmeli. Birilerine yaramışlık yapabilmek için çözüm aldatmacısıyla milleti kandırmaya gerek yok. Güneydoğu'da şu anda devlet yok, vali yok, kaymakam yok, vali yok. Bütün okullar işgal edilmiş, yakılmış, sokaklar yaşanamaz hale gelmiş. O zaman bunun hakkından bir tek yolla gelmektir. O da devletin kamu kudretini korkusuzca ama adil olarak suçluyu suçsuzu birbirinden ayırarak, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere İstanbul’da her türlü huzurun, güvenin sağlanmasını yerine getirebilecek bu çapulcuların kökünü kazımak olmak olmalıdır. Esas çözüm budur.”
"KÜRT KÖKENLİ KARDEŞLERİMİZ İSTİSMAR EDİLİYOR"
"Bu ülkede yaşayan ve kendisini Kürt kökenli kabul eden, Kürtçe konuşan kardeşlerimizi istismar ederek PKK ile bu Kürtçe konuşan kardeşlerimizi birbirine karıştırmamak lazımdır" diyen Bahçeli, “Onlar bizim canımız, ciğerimiz, bin yıllık kardeşimizdir. Onların arkasına saklanıp Kürt sorunu diyerek işsiz kalmış, yurtsuz kalmış, her tarafına göçmüş olan insanları birbirine kıydırmanın da gereği yoktur. O sebepten dolayı bu işin zamanı gelmiştir, artık bitmelidir. Eğer bugünkü iktidar bunu bitiremiyorsa 7 Haziran 2015’te MHP’nin iktidarıyla bu bitecektir. Bugün için ona hazırlanıyoruz. İşte Korkuteli tam yayla havasında kurdun sevdiği havada haykırıyor. 2015’te ben varım diyor” dedi.
Bahçeli, ardından karayolu ile Ankara’ya hareket etti.