ANTİK TİYATRO ALTINDA ANTİK TİYATRO BULUNDU" />
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Akdeniz Üniversitesi adına 2009’dan bu yana Prof.Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütülen Myra ve Andriake Kazıları kapsamında, Myra Antik Tiyatrosu'nun altında Helenistik dönem tiyatrosu keşfedildi.
Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Nevzat Çevik, 11 bin kişi kapasiteli sağlam korunmuş haliyle bölgenin Roma döneminde en büyük tiyatrosu olan Myra Tiyatrosu’nda süren restorasyon ve konservasyon çalışmalarında, tiyatronun doğu galerilerinde yapılan kazılarda Roma Tiyatrosu öncesinde aynı yerde bir Helenistik tiyatronun doğu analemması (çevre duvarı) keşfedildiğini belirtti.
HELENİSTİK DÖNEMDE BİR KENTİN VARLIĞI BİLİNİYORDU
Helenistik tiyatronun Roma tiyatrosunun yarı yüksekliğinde, daha küçük çaplı ancak dönemine göre oldukça büyük olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Çevik, “Klasik, Roma ve Bizans dönemlerinden pek çok önemli kalıntıyla tanınan Myra antik kentinde ilk kez, bu dönemler arasında sessiz olan Helenistik döneme ait bir kalıntı ortaya çıkarıldı. Kaynaklardan ve küçük bulgulardan Helenistik dönemde de bir kentin varlığı biliniyordu. Ancak, ilk kez somut mimari kalıntılarla bu durum belgelendi. Üstelik tiyatro gibi büyük bir kentten iz veren kalıntılarla” dedi.
EKİBİ HEYECANLANDIRDI
Prof.Dr. Çevik “Anadolu’nun Pompeisi” olarak adlandırdığı Myra’nın, 4-10 metre arasında alüvyon altında kaldığından bilinmeyen kentte bu tür keşiflerin büyük önem taşıdığını ifade etti. Daha önce kazı ekibi tarafından yapılan arkeojeofizik çalışmalarda, iki kilometre çapında bir kentin Demre yerleşimi altında yayıldığının keşfedildiğini anlatan Prof.Dr.Çevik, şunları kaydetti:
“Kazılar sürdükçe yeni belgeler ortaya çıkarak antik dönemlerin metropolisini aydınlatmaktadır. Myra’nın karanlık bir dönemi olan Helenistik döneme ait bu bulgu kazı ekibini çok heyecanlandırdı. Çünkü, tiyatro varsa kente ait her yapı vardır. 600.000 turistle Antalya’da ilk sırada olan ve son yıllarda adını kazılarla duyuran Demre’deki bu yeni keşif bu dönemle ilgili gelecekte keşfedileceklerin de somut izini verdi.”