Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, işçi, köylü ve esnafın zor durumda olduğunu söyledi. Başbakanı sert sözlerle eleştirdi.
Antalya’da bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Belediye Başkanları Toplantısı’nın kapanış oturumuna katıldıktan sonra Serik ilçesine geçti. Bahçeli, burada Serik Belediyesi’nin Cuma Pazarı ve AVM inşaatının temel atma töreninde konuştu.
Bahçeli, konuşmasına AKP'nin Türkiye'yi 10 yıldan beri yönettiğini hatırlatarak başladı. Bu yönetimin AK Parti ve çevresine göre başarılı olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları söyledi: “Ama vatandaşa sorduğunuz vakit milletimiz 2002 yılı öncesini arıyor. Millet 10 yıldan bu yana ne yapıldığının farkında. İşçi perişan, esnaf zarar içinde, köylünün her zamanki gibi sıkıntısı devam ediyor. Ama Sayın Başbakanı televizyonlarda takip ediyorsunuz, ağzından bal akıyor, işler hımbıl gidiyor, Başbakanın ayakları yerden kesiliyor. O sebepten dolayı AKP’den kurtulma zamanı gelmiştir.”
YANLIŞ GİDİŞE DUR DEYİN
‘Bu kurtuluşu öncelikle bugüne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi’ne her yönüyle destek vermiş fakat 10 yıldan beri memnun kalmayan AKP’ye oy veren vatandaşlarımdan istiyorum’ diyen Bahçeli, Türkiye manzarasının iyi görülmesi gerektiğini söyledi.
“Hepimiz bu ülkenin insanlarıyız, bu ülkenin evlatlarıyız. Demokrasinin gereği olarak, siyasi partilerde farklılıklarımız olabilir, isteyen arkadaşım, isteyen Serikli istediği siyasi partinin kurucusu olabilir, oy verebilir. Bu onun en demokratik hakkıdır, buna herkes saygı duymalıdır" diyen Bahçeli, fakat AKP’ye destek veren, oy veren ve hâla oyunu eksiltmeyen insanlarımızın son günlerdeki Türkiye manzarasını iyi görmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Bu vebalin altına elini koymamalılar. Eğer AKP’yi seviyorlarsa bu yanlış gidişata dur demesini öncelikle onlar yapmalıdır” diye konuştu.
ATEŞLE İMTİHAN
Ülkenin birçok sorunu olduğunu ve bu sorunların zaman içinde halledilebileceğini ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarlar değişir, sorunlar çözülebilir. Yeni sorunlar çıkabilir. Fakat bunlar milletimizin bekası konusunda hiç bir zaman zarar vermeyecek sorunlar olarak çözümü mümkün olarak sorunlar olarak durabilir. O bakımdan, ekonomik yönden gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilebilir, işsizlik belli oranda azaltılabilir, yoksullukla mücadele edilebilir. Bunun gibi bir çok sorunda çözüm bulunabilir. Ama bir sorun vardır ki; bu ateşle imtihandır. Buna dikkat etmek lazımdır. Milletimizin beka sorunudur. Var olma sorunudur, millet olarak ağız birliği içerisinde kardeşçe huzur ve istikrar içinde yaşama meselesidir, sorunudur. Bugün işte AKP’nin Sayın Başbakan’ı 10 yıllık iktidarı döneminde ‘usta oldum’ diye kasıla kasıla geziyor ama çıraklık dönemini aratır halde. Hiç olmazsa çıraklık döneminde acemiydi, yanlışı yapsa yapsa kendi cümrü kadar yakıyordu, şimdi Türkiye'yi yakıyor. Buna mani olmak lazım.”
ZAVALLI KONUMUNDADIR
Bahçeli, bu gerçeği görmek gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Hep beraber paylaşalım, görelim. Türkiye’de uzun yıllardan bu yana milli devlet ve üniter yapımızı bozmaya toprak bütünlüğümüzü parçalamaya millet olarak birlikte yaşamamızı sorgulayan ve milleti 36'ya bölen bir yanlış politikanın esiri altında kaldık. Şu an Türkiye milli ve manevi değerleri tahrip edilmiş, millet olarak 36'ya bölünmek istenen Türkiye’nin belli bir bölgesinde önce demokratik Türkiye, sonra demokratik cumhuriyet sonra demokratik özerklik, sonra federal, arkasından da bağımsız Kürdistan kurma amacını aşama aşama bazen silahlandırma politikasıyla, bazen saldırılarla, bazen silahlı propagandalarla palazlanmış olan PKK cani örgütüyle mücadele edeceği yerde müzakereye başlayan bir zavallı konumundadır. “
Terörle, caniyle, kanlı ellerle müzakere edilmez, ancak ve ancak mücadele edilebileceğini anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi bakıyorsunuz Oslo’da başlayan Habur’la devam eden bir süreç gele gele İmralı’da 11.2 metrekarelik bir odada müebbet hapis cezasını çeken artık milletin unuttuğu PKK terörün vazgeçtiği bir caniyi 40 bin kişinin katilini siyasete getirerek meşrulaştırmak ve ona tekrar önemli bir sorumluluk vermek gibi tarihi hatayı başlattılar. Bunu 2009 yılında açılım denilen zırvayla başlattılar, açılım denilen bir zırva bir yıkım projesine ısrarla devam ettiler."
Şimdi İmralı’ya gidiş gelişin serbest hale geldiğini anlatan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Canı kim isterse gidiyor. Gitmek için Başbakan ve Adalet Bakanı’ndan izin alacak. O da diyor ki kendini Başbakan zannettiği için Öcalan’ın himayesine girmiş, ağalık satıyor. ‘Sen sen sen gidebilirsin’ diyor. Gidiyorlar Öcalan, denilen cani 3 tane mektup veriyor, ‘Birini Kandil’e, birini Ankara, birini de Avrupa’ya götür’ diyor. Onlar da Öcalan, ne diyorsa dün yaptıkları gibi aynı şeyi yapıyor. Birisi Kandil’e gidiyor, nere canilerin yuvası. MHP ne diyor; ‘Terörün kökünü kazımak istiyorsan Kandil’e Türk bayrağını as’ diyor. Bunun için sınır ötesi için TBMM’den yetki istiyor MHP yetki veriyor ‘Gereğini yap’ diyor. Şimdi ne yapıyorlar Kandil’e sırayla gidiyorlar, 3 tane sözde milletvekili mektup götürüyor, oradan cevap geliyor, el altından Öcalan canisiyle görüşülüyor. Onun yol haritası masanın üzerine konuluyor. Öcalan ne istiyorsa o yerine getiriliyor. Bütün bunların adı ‘Analar ağlamasın oluyor’ bunun adı ‘Barış süreci’ oluyor, analar inim inim içten içe ağlıyor. Hâla Başbakan barış süreci adı altında analar ağlamasın diye konuşuyor.”
ANALAR AĞLAMASIN YUTTURMACASI
Bahçeli, birilerinin televizyonlara çıkarak ‘Çözüm ve barış süreci için halktan destek var’ dediğini belirterek şunları söyledi: "Peki nasıl oluyor bu destek şimdi burayı şereflendirmiş olan analara bacılara seslensem Türkiye’de analar ağlamasın isteniyor ne diyorsun, her ana bacı, gelin, evladını düşünerek niye ağlayayım, ağlamayayım diyor. Şimdi acı karşısında metanetli duruş için ağlama teklifine artık ağlamasınlar yanıtı verilince ihanete ortak mı oluyor bu analar bacılar. Soruyu analar ağlamasın diyeceğin yerde analar bacım, ‘Türkiye’de terörle mücadele de başarılı olamadım. Müzakerede önüme çok kriter koyuyorlar, sıralıyorlar böyle bir durum karşısında acizim beceriksizim bunları dediğini yapmaya mecburum, Amerika’da bunu istiyor’ dediği zaman, Türkiye’yi böleceğim’ dediği zaman analar bacılar sopayla kovalar bunları. Ülkenin bölünmesine rıza gösterir misin? diye soruyorum. Öyleyse bu ‘analar ağlamasın’ yutturmacasına aldırmayalım. Bunların niyetini bilelim. Bunlar Türkiye’yi bölünmeye götürüyor, yakalarını birilerine kaptırmış kurtulamıyorlar. Bunları önce AKP’ye oy verenler arkasından milletimiz uyarmalıdır, uyarmak için de bir fırsat önünde bulunmaktadır. O fırsat da mahalli idareler seçimleridir.”
AKP’nin önümüzdeki seçimlerde oy kaybına uğraması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: “AKP önemli oranda oy kaybına uğramalıdır, uğrarsa iki sonuç çıkarsa AKP’deki aklıselim insanlar, ‘Ne oluyoruz yüzde 51'den yüzde 30'lara düştük yıkım projesi, açılım projesi yalan yanlış halkımız tarafından istemiyor’ denilir ve kendimize çeki düzen verelim denir. Hem AKP’yi hem ülkeyi kurtarılması katkı sağlar. Bir oy düşüşü zaten bunlar menfaat çetesi haline gelmiş, yandaşlarla yanaşmalarla götürüyorlar, hesap günü geliyor diye çil yavrusu gibi dağılabilirler. İkisi de kurtuluştur. Mahalli idareler seçimlerinde bir ders vermeliyiz. Arkasından Cumhurbaşkanı seçimleri var, Recep Tayyip Erdoğan’ın bu rüyası bu hülyası bu hayali suya düşmeli. Çünkü devlet başkanı olursa daha kolay ülkeyi bölmek için aklındakini söylüyor başkanlık sistemini istiyorum yanına da eyalet sistemi istiyorum diyor. Bunun niyeti bozuk, bunun aklanması AKP’den memleketin kurtulmasına bağlıdır. Öyleyse Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı da olmamalıdır. Kala kala iktidardan gidiş başlar o da Allah’ın izniyle 2015'tedir.”
Bahçeli, konuşmasının ardından Pazar yeri ve AVM inşaatının temelini attı.
Bahçeli’ye ziyaretlerinde MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Genel Başkan Yardımcıları, Şefkat Çetin, Ruhsar Demirel, Zuhal Topçu, Celal Adan, Mevlüt Karakaya, Sadir Durmaz, Emin Haluk Ayhan, Ahmet Kenan Tanrıkulu, Semih Yalçın da eşlik etti.