ANTALYA SAHİLİNE CESED VURDU

Suriye ordusundan kaçarak Özgür Suriye Ordusu’na katılan Başçavuş Rami Zir, yaklaşık bir ay önce Lübnan sınırında kayboldu. Babasıyla en son 8 Ocak’ta telefonda görüşen ve tekneyle Lübnan’a geçeceğini söyleyen Başçavuş Rami Zir’den bir daha haber alınamadı.

Geçen Cuma günü Antalya’nın Kemer İlçesi Çamyuva beldesi Labada Plajı’nda kıyıya bir erkek cesedi vurduğunu gören vatandaşlar jandarmaya haber verdi. Şişen ve çürümeye başlayan cesedin üzerinden kot pantolon ve işletme fakültesinde okuyan Rami Zir’e ait öğrenci kimliği bulundu.

Jandarma cesedin kime ait olduğunu belirlemek amacıyla Arapça bilen emekli bir astsubaydan yardım istedi. Telefonla aranan astsubayın yanında tesadüfen yaşamını yitiren Rami Zir’in bir akrabası bulununca cesedin Suriyeli askere ait olduğu kesinleşti.

Ceset, Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Rami Zir’in Suriye’nin İdlip kentinde yaşayan ailesine olay haber verildi. İdlip’ten Antalya’ya gelen 62 yaşındaki kuru temizlemeci baba Abdülhamit Zir, sağ kasığında şarapnel parçası olacağını söylediği oğlunun cesedini teşhis etti. Tanınmayacak hale gelen ceset yapılan otopsinin ardından babasına teslim edildi.

Antalya’da yaşayan bir akrabasıyla birlikte oğlunun cenazesini morgdan alan baba Zir, gözyaşlarına hakim olamadı. Rami Zir’in cenazesi Büyükşehir Belediyesi Kurşunlu Mezarlığı’nda defnedildi.

Rami Zir’in cesedinin Antalya’da kıyıya vurmasıyla büyük şok yaşadıklarını ifade eden akrabası Abdulgani Seyid, şöyle konuştu:“Rami Laskiye Üniversitesi’nde işletme okuyordu sonra askere gitti. Başçavuş olarak görev yaparken ordudan kaçıp Özgür Suriye Ordusu’na katıldı. Babasıyla son görüşmesinde Tel Kalakh’ta bulunduğunu ve tekneyle Lübnan’a geçeceğini söylemiş. O konuşmadan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı."

Antalya’da kıyıya vuran cesedin Rami’ye ait olduğunun tesadüfen ortaya çıktığını anlatan Abdulgani Seyid, şunları söyledi: "Jandarma, Arapça bilen bir astsubaydan yardım istemiş. O esnada Rami’nin bir akrabası orada bulunuyormuş. Ailesine haber verildi ve babası cesedi teşhis etti. Cesedin Asi Nehriyle Akdeniz’e, oradan akıntıyla Antalya’ya ulaştığı tahmin ediliyor. Ceset artık çürümeye başladığı için Suriye’ye götürmek istemedik, bu nedenle Antalya’da defnettik.”

Türkçe bilmeyen baba Abdülhamit Zir, Suriye’ye döneceği için görüntülenmek istemedi.