“Bu dönemler gerçek, hasbi, kara gün dostları ile diğerlerinin ayrıştığı dönemlerdir”
Ziyaretin 15 Temmuz FETÖ örgütünün darbe teşebbüsünün ardından gerçekleşiyor olmasını anlamlı bulduğunu söyleyen Erdoğan, “Sayın Nazarbayev, hain girişim sonrasında Türkiye’yi ilk ziyaret eden, milletimizle dayanışmasını açık bir şekilde ortaya koyan ilk devlet başkanıdır. Bu dönemler gerçek, hasbi, kara gün dostları ile diğerlerinin ayrıştığı dönemlerdir. Bağımsızlığından bu yana geçen 25 yılda her daim Kazakistan’ın yayında yer almış bir ülke olarak bugün bu ziyaretle vücut bulan kardeşliği asla unutmayacağız. Bir Kazak atasözünün dediği gibi ‘kötü yiğit kendini düşünür, iyi yiğit dostunu düşünür.’ 15 Temmuz sonrasında yapılan bu ziyaret, Kazakistan’ın Türk dünyasının aksakalı Nazarbayev’i bu ülkeyi ve milleti düşünen bir kara gün dostu olduğunu ortaya koymuştur. Sayın Nazarbayev’e şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Kazakistan’ın 28 Haziran’da yapılan seçimlerde BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmiş olmasından dolayı duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. 2 yıl boyunca sürdürecekleri bu görevde başarılar diliyorum” diye konuştu.
“FETÖ sadece Türkiye’ye karşı değil, varlık gösterdiği tüm ülkelere tehdit teşkil ediyor”
“Ülkelerimiz arasındaki işbirliğini daha da ileri taşımak, 10 milyar dolar hedefini yakalamak için neler yapılabileceğini ele alma imkanını bulduk” diyen Erdoğan, toplantılarda ele alınan konuları anlattı. Erdoğan, “İş adamlarımızı süratle Kazakistan’a göndermek suretiyle ilgili bakanların birlikte yapacakları toplantı ile önemli adımları beraber atma imkanını yakalayacağız. Türk Konseyi başta olmak üzere bölgesel ve çok taraflı işbirliğimizi gözden geçirdik. Gündemimizdeki başka bir konu, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör örgütü FETÖ’nün bu süreçteki rolüydü. Ülkemiz siyasi tarihimizin en alçak, en kanlı ihanetlerinden birisine maruz kalmıştır. Yaklaşık 40 yıldır takiyyle, ikiyüzlülük ve büyük bir gizlilikle TSK içinde örgütlenen üniformalı teröristler Pensilvanya’daki örgüt liderinin talimatı doğrultusunda meşru hükümeti, demokrasiyi ve şahsımı hedef alan bir darbe girişiminde bulunmuştur. Bu teşebbüse, yine bu yapıya mensup bir takım eski emniyet görevlileri, siviller, farklı kamu kurum ve kuruluşunda çalışan memurlar, adli ve idari personel de destek vermiştir. Bu teşebbüs milletimizin şanlı direnişi, medyamızın, siyasi partilerimizin, STK’ların katkısı, hükümetin kararlı duruşu sayesinde boşa çıkartılmıştır. O gece kanları ile destek yazar tüm şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum. Bu darbe girişimi FETÖ’nün karanlık yüzünü, sinsi planlarını ve asıl niyetini ifşa etmiştir. Bu terör örgütü sadece milletimize değil, iyi niyetlerini istismar ettiği rahmetli Özal ve Demirel’e de ihanet etmiştir. Şunu net olarak biliyoruz, FETÖ sadece Türkiye’ye karşı değil, varlık gösterdiği tüm ülkelere tehdit teşkil ediyor. Bizim yüreğimiz yanıyor, bizim yaşadığımız acıları, ihaneti, hayal kırıklığını dostlarımız yaşamasın istiyoruz. Örgütün ipliğini pazara çıkartmaya kararlıyız. Mücadelemizi yurt içi ve yurt dışında sürdüreceğiz. Başbaşa görüşmelerimizde açık yüreklilikle kıymetli kardeşim Nazarbayev’e bu konudaki endişelerimizi, kanaatlerimizi ilettik. Dost bildiğimiz, kardeş gördüğümüz tüm ülkeler nezdinde bu endişelerimizi dile getireceğiz. Kazakistan’da 5 Haziran’da gerçekleştirilen terör saldırısını lanetliyor ve şiddetle kınıyorum. Türkiye terörün her türlüsü ile mücadelesinde Kazakistan’ın yanındadır” dedi.
“Türkiye’nin Kazakistan’ın Batı’ya açılan kapısı, Kazakistan’ın ise Türkiye’nin Doğu’ya açılan kapısı olmasını arzu ediyoruz”
Kazakistan'ın bu yıl bağımsızlığının 25. yıl dönümünü kutladığını hatırlatan Erdoğan, "Kazakistan Sayın Nazarbayev’in dirayetli ve vizyoner liderliğinde bölgesinin en istikrarlı ve en gelişmiş ülkelerinden birisi haline geldi. Türkiye olarak Kazakistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Türkiye Kazakistan’ın aynı zamanda stratejik ortağı. 2011 yılında oluşturulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin üçüncü toplantısını yakın zamanda ülkemizde yapacağız. Bu toplantının işbirliğimizi daha da perçinleyeceğini inanıyorum. Türkiye ve Kazakistan tarihi İpekyolu’nun yeniden canlandırılmasında merkezi konuma sahip iki ülkedir. Orta koridor girişimimiz ve ulaştırma, lojistik projelerimizle Türkiye’nin Kazakistan’ın Batı’ya açılan kapısı, Kazakistan’ın ise Türkiye’nin Doğu’ya açılan kapısı olmasını arzu ediyoruz. Bu yıl UNESCO tarafından ülkelerimizin ortak girişimi ile Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Yılı olarak kabul edilmiştir. Yesevi Hazretleri'nin Orta Asya’nın kalbi Türkistan’dan Anadolu’ya ve Balkanlar’a uzanan manevi mirasının ortak sahipleri olmanın onur ve sorumluluğunu taşıyoruz” şeklinde konuştu.
06.08.2016 22:18:44