Babasının kendisine yeniden can verdiğini ifade eden Akbulut, "Anne ya da babasının organı uygun olduğu halde çocuğuna vermeyen bir çok insanla karşılaştım. Ben çok şanslıydım. Bu nedenle organ bağışının önemini şimdi daha iyi anlıyorum" diye konuştu.
2000 yılında sol böbreğinin alındığını belirten Sevgi Akbulut, daha sonra sağ böbreğinin de çalışmamaya başladığına anlatarak, "Antalya'ya Mersin'den geldim. Çünkü artık nakile ihtiyacım olduğunu öğrendim. Kendimi emin ellere teslim etmek istedim. Nakil olmak isteyip istemediğimi sorduklarında ailem direkt, 'Evet' cevabını verdi. Hiç tereddüt etmediler. Annem, ağabeyim, babam, halalarım verici olmak istedi ama babam kan grubumuz aynı olduğu için daha avantajlıydı. Bu nedenle babam donör oldu" dedi. Organ nakli ameliyatı olduktan sonra organ bağışının önemine ailece vardıklarının altını çizen Akbulut, "Çevremizdeki insanlara da organ bağışı bilincini aşılamak için artık elimizden geleni yapıyoruz. Organ bağışının hayat kurtardığını onlara da anlatıyoruz" diye konuştu.
"BİR CAN KURTARMAK BÜYÜK SEVAP"
Kızının doğuştan böbrek hastası olduğunu hatırlatan baba Celal Akbulut ise, 11 yaşındayken kızının tek böbrekle yaşamak zorunda kaldığını belirterek şunları söyledi:
"Böbrek naklinin artık gerektiği gerçeğiyle karşılaştığımızda gönüllü olarak verici olmak istem. Kızım değil, başka biri de olsa böbreğimi yine verirdim. Bir can kurtarmak çok büyük bir sevaptır" dedi.
14.03.2014 15:20:21
24 YIL SONRA HAYATA YENİDEN "MERHABA"
Doğuştan böbrek hastası olan 24 yaşındaki genç kız, yıllardır yaşadığı sıkıntılı günleri babasından aldığı böbrekle geride bıraktı.