3. KÖPRÜNÜN ADI RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLSUN

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’li belediyeler tarafından “Kentine Güvenen Kentler” sloganıyla düzenlenen “Sosyal Demokrat Belediyeler Proje ve Hizmet Günleri” fuarına katıldı. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda Kılıçdaroğlu, belediyelerin yaptıkları projeleri inceledi.

“Belediye başkanların görevi o sorunları çözmektir” diyen Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin CHP’li belediyelere karşı tutumunu eleştirerek, “İçeride belediye başkanlarımızın hayata geçirdiği projeleri izledim. Bu etkinliğe kentine güvenen kentler adını koyduk. Neden kentine güvenen kentler dedik. Sebebi çok açık. İktidar yurttaşı tehdit ederek siyaset yapmaktan çekinmiyor. 2004, 2009’da söylediklerini şimdi yine tekrar etmeye başladılar. Neymiş CHP’li belediyeyi seçersen yatırım alamazsın. Türlü engellemelerle karşı karşıya kalırsın. Onun için AK Partili belediyeyi seç rahat et diyorlar. AK Parti bunu sadece söylemde bırakmıyorlar. Uygulamalarıyla da hayata geçiriyor. Bizim belediyelerimize Ankara’dan ağabeyler değil, müfettişler geliyor. Sorgulamalar, davalar, itibarsızlaştırma operasyonları sürdürülüyor ve devam ettiriliyor” dedi.

Fuarda CHP’li belediyelerin yaptığı projelerden övgüyle söz eden Kılıçdaroğlu, “Sahneye konuluyor da ne oluyor acaba? Ne olduğunu anlamak için ve size sunmak için bu fuarı düzenledik. Bütün baskılara, soruşturmalara rağmen Cumhuriyet Halk Partili belediyeler adam gibi hizmet veriyorlar, kentlerine güveniyorlar. İktidar baskı yaptıkça belediye başkanlarımız daha çok hizmet veriyorlar. Çünkü onların birinci görevi kenti ayağa kaldırmak. CHP’li belediyeler bunu yaparken neye güveniyorlar? Çünkü bizim belediye başkanlarımız hizmet verdikleri yurttaşlara ve onların yaşadığı kente güveniyorlar. Biliyorlar ki hizmet sunulduğu an karşılığını da alacaklardır. Örnek mi istiyorsunuz. İzmir, Eskişehir, Mersin, Aydın bunlara bazı örnekler. Bu örneklere baktığınızda, bu kentlere girdiğinizde daha kente girerken bu kenti mutlaka CHP’li belediye başkanı yönetiyor aklınıza gelir. Çünkü orada özgürlüğü görüyorsunuz. Onlar birer kahraman. Bütün baskılara rağmen görevlerini yapıyorlar” diye konuştu.

“AZİZ KOCAOĞLU İZMİR’E HİZMET SÜRDÜRMEYİ DEVAM EDECEKTİR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yapılan suçlamalara karşın Kocaoğlu’nun büyük başarılara imza attığını dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Sabahın köründe tutuklamalar oluyor. Hakkında yürütülen karalama kampanyalarına karşı dimdik ayakta duran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu. Hakkında 600 sayfa iddianame düzenlediler. 397 yıl hapsini istediler. Çalışma arkadaşlarına aylarca haksız itham yaptılar ve hapishanede tuttular. Bunlar onu yaparken Kocaoğlu ne yaptı? Brookings Enstitüsü'nden söz etmek isterim. Amerika’da önemli bir kuruluş. Bu kuruluşun yaptığı araştırmaya göre 2012 yılında dünyanın en hızlı büyüyen 4. kenti İzmir. İstanbul’u, Ankara’yı geride bıraktı. Hakkını AK Parti iktidarı değil, Amerika’daki sivil düşünce kuruluşu veriyor. Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu Moddy’s, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notunu ‘baa3’ düzeyine çıkardı. İstanbul ve Ankara için böyle bir rapor var mı? Ne yaparsa yapsınlar Aziz Kocaoğlu İzmir’e hizmet sürdürmeyi devam edecektir. Bütün baskılara rağmen başarı elde etti. İstanbul Büyükşehir’in metronun kilometresini 141 milyon liraya yaptığını biliyor musunuz? Ama İzmir aynı metronun kilometresini 56 milyon liraya yapıyor. Neden? O kentine, kendisine ve yaşadığı kentlilerine güvendi” şeklinde konuştu.

Kılıçdaaroğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’le ilgili olarak yapılan suçlamaları da eleştirerek, Büyükerşen’i yaptığı hizmetlerden dolayı övdü.
CHP’li belediyelerin Türkiye’de ilk yapılan projelere imza attığını belirten Kılıçdaroğlu, “CHP hayal satmıyor. Ne söz verdiyse yaptı. CHP’li belediyeler, sosyal demokrat belediyeler her zaman Türkiye’de önemli projelere imza atan belediyelerdir. Metrobüs uygulaması bundan 40 yıl önce Ankara ve İstanbul’da uygulandı. 1992’de kentlere doğalgazı getiren ilk CHP’li belediyeler oldu. Bizim arkadaşlarımız tarafından hayata geçiriliyor. AK Partili belediyeler metro bizi aşar diyor. Zaten beceremediler. Ankara’da İstanbul’da… Ulaştırma Bakanlığı dedi ki siz bırakın bari biz yapalım. 2013’te bizi aşar, 1990’larda CHP’li belediyeler yapar” diye konuştu.

“3’ÜNCÜ KÖPRÜNÜN ADI RECEP TAYYİP ERDOĞAN KÖPRÜSÜ OLSUN”
İstanbul’un fethinin 560’ıncı yılı dolayısıyla Fatih Sultan Mehmet’i saygıyla andığını ifade eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarının İstanbul’a sahip çıkmadığını savundu. 3’üncü köprünün adının Recep Tayyip Erdoğan köprüsü olmasını istediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, bu isteğinin nedenini şöyle anlattı:
“Bize emanet edilen bu kenti yeterince koruyabildik mi? Bu soruyu kendimize sorduk mu? 3. Köprünün temelini attılar. Biz fuara katılacağız ya apar topar 3’üncü köprünün temel atma törenini aynı saate koydular. 3 Köprünün adını Recep Tayyip Erdoğan köprüsü koysunlar. Kendisi de istiyor, ben de onay veriyorum. 3’üncü köprünün adı Recep Tayyip Erdoğan köprüsü olsun, olsun ki bugün, yarın hatta 100 yıl sonra o köprüyü gören herkes Kuzey Marmara’nın son orman alanını yok eden kişinin, orman düşmanı olan kişinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu görsün. Bizim bebeklerimiz 50 yıl sonra köprüyü gördüklerinde şöyle düşünecekler. Bir zamanlar burası ormandı. Bu orman İstanbul’un nefes almasını sağlayan son yeri. Bu ormanı Recep Tayyip Erdoğan diye biri kesti diye düşünecekler. Bir köprünün adının Recep Tayyip Erdoğan köprüsü olsun dememin başka bir nedeni de tıpkı kazıklı voyvoda gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın adı da bir utanç tarihine kayıtlı olsun diye. İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet şöyle diyor, ‘bir ağaç kesenin başını keserim’. Siz İstanbul’un binlerce yıllık ormanını kesiyorsunuz. Bir ağaç değil, bin ağaç değil, binlerce ağacı kesiyorsunuz. İstanbul’un akciğerlerini yok ediyorsunuz. Köprüler, yollar elbette uygarlığın göstergesi. Köprü yapılabilir ama akılla mantıkla yapılır. Soruşturulup, soruşturulur. Yoksa helikoptere binip, köprüyü buradan yapalım diye, köprünün k’sını bilmeyen bir adamın düşüncesiyle köprü yapılmaz. Dünya alay eder yoksa. Nitekim geldiğimiz nokta da bu.”

“Ben yaptım oldu mantığıyla sistem yürümez” diyen Kılıçdaroğlu, Taksim’de Gezi Parkı’nın yıkılmasını eleştirerek, “İstanbul’un ihtiyacı Kuzey Marmara ormanını korumaktır.Eğer geçiş yapılacaksa en az 3 tüp geçişe ihtiyaç var. Bunun yapılması lazım. Hayatları rant üzerine kurulu. Rant üzerine olduğu için maalesef İstanbul kaybediyor. Dünya kültür mirasının ortasına bir kazma vurdular. Buradan tüp geçiş yapacağız dediler. Uzmanlar uyardı, sorun çıkar dediler. Onlar biz yapacağız dediler. Kısa bir mesafe. 10 yıl geçti bitiremediler. 10 yılda İngiltere ile Fransa arasında Manş tüneli yaptılar. Bu saatten sonra bitirsen ne olur, bitirmesen ne olur. Zaten dünya sizinle dalga geçmeye başladı. Sultanahmet’te tarihi, Sulukule’de yoksulu, Taksim’de kültürü mahvettiler. Taksim’de gezi parkına avm yapmak ancak düşünemeyen insanların öngörüsüdür” dedi.